%9’dan %48’e: Bir okulun daha iyi okuma ve devam yolculuğu

Dört yıl önce bu rakamlar Hamilton İlköğretim için ulaşılmaz görünüyordu. Okuma puanları kritik derecede düşüktü. Devamsızlık yüksekti. Ve çoğu İngilizce dışındaki dilleri konuşan aileler, sınıf içinde olup bitenden kopuktu.

Hamilton’ın müdürü Brittany Daley, “Aramızda bir güven boşluğu vardı,” diyor. “Aileler görülmüş, duyulmuş veya hoş karşılanmış hissetmiyordu. Ve bu bağ olmadan çocukların gelişmesi zordu.”

Daley, değişim olacaksa ailelerin sadece katılımcı değil, gerçek ortaklar gibi hissetmesi gerektiğini biliyordu. Bu da kapıları açmak, zihin yapısını değiştirmek ve iletişimi kolay ve kapsayıcı kılan araçlar bulmak demekti.

Güveni çevirmek

Hamilton, öğretmenlerin ve personelin ailelerle diller ve okuryazarlık seviyeleri arasında iletişim kurmasına yardımcı olmak için ClassDojo’yu benimsedi. Mesajlar otomatik olarak çevrildi. Sınıftan fotoğraflar ve videolar, öğrenmeye açık bir pencere yarattı. Ve ailelerin, yanlış anlama korkusu veya bir tercümana ihtiyaç duymadan geri mesaj atabilmesi için basit bir yol sağlandı.

Daley, “ClassDojo, her aileyle açık ve saygılı iletişim kurmayı kolaylaştırdı,” diyor. “Güvenin temeli buydu.”

Bu güven katılıma, katılım da ortaklığa dönüştü.

Önce neşe, sonra öğrenme

Daley’nin ekibi akademik taleplerle başlamadı. Aileleri önce baskı olmadan binaya getirmeye odaklandılar.

Okul sonrası resim dersleri vardı. Aylık Aile Cuma’ları. Oyunlar ve şekerlerle dolu bir Cadılar Bayramı kostüm bağışı. Öğretmenlerin Play-Doh dağıttığı bir Read Across America kutlaması.

Daley, “Bu etkinlikler öğretmekle ilgili değildi,” diyor. “Neşeyle ilgiliydi. Ve bir kez neşe ve güven inşa ettiğinizde aileler daha fazlası için gelmeye başlıyor.”

Ve gerçekten de geldiler. Zamanla 10 aile 200’e dönüştü. Birçoğu, giysi butiği, gıda dağıtım merkezi ve aile kitap kulübü gibi kendi girişimlerini yürütmeye başladı.

Öğrenmeye bağlamak

İlişkiler kurulduktan sonra, okul aile katılımına akademik katmanlar eklemeye başladı. Okul çapında odak sesbilgisi olduğunda, öğretmenler her öğrencinin değerlendirme sonuçlarına dayalı kişiselleştirilmiş etkinlikleri eve gönderdi.

Konferanslarda bu etkinlikleri bakıcılarına öğrenciler öğretti.

Daley, “Bu büyük bir zihin yapısı değişimiydi,” diye açıklıyor. “Ailelerden sadece yardım istemiyorduk — bunu güvenle yapabilmeleri için onları donatıyorduk. Ve bu her şeyi değiştirdi.”

Önemli sonuçlar

Bugün Hamilton öğrencilerinin neredeyse yarısı sınıf düzeyinde okuyor — birkaç yıl önce sadece %9’du. Kronik devamsızlık 20 puandan fazla düştü. Ve aile katılımı yalnızca tutarlı değil, kendi kendini sürdürüyor.

Daley, “Aileler sadece katılmıyor — liderlik ediyorlar,” diyor. “Fark bu.”

Hamilton öğrencilerinin neredeyse yarısı sınıf düzeyinde okuyor — birkaç yıl önce sadece %9’du.

Sisteme işlemek

Daley, bu sonuçların bir programdan ya da bir üründen değil; aile katılımını okul çapında bir öncelik hâline getirmekten kaynaklandığına inanıyor.

“Bir şey önemliyse, her sisteme içselleştirirsiniz: yoklama toplantılarınıza, okuryazarlık planlarınıza, personel toplantılarınıza. Bizim için bu, aile katılımının bir departman olmadığı, her şeye uyguladığımız bir mercek olduğu anlamına geliyordu.”

ClassDojo, bu çalışmaların merkezi olmaya devam ediyor. Öğretmenler her gün kullanıyor. Aileler ona güveniyor. Ve bağlantının öğrenmenin kalbinde olduğunun sürekli bir hatırlatıcısı.

Özet

Daley, “Aileler ilgili olduğunda çocuklar başarılı olur,” diyor. “Sanki bunlar ayrı şeylermiş gibi davranıyoruz. Ama değiller. Tamamen bağlantılılar.”

Hamilton İlköğretim’de bağlantı bir sandalyeyle başladı. ClassDojo ile büyüdü. Ve her gün, çocuklar için mümkün olanı dönüştürmeye devam ediyor.